29 Eylül 2007 Cumartesi

NEYLEYEYİM

NEYLEYEYİM

Oldum Aşkından
Bir avuç kül
Deliyim divaneyim
Seni bildim bileli viraneyim
Alev alev yanan biçareyim
Ne gecem kaldı ne gündüzüm
Ne suyum kaldı ne azığım

Neyleyeyim neyleyeyim
Aleminde sana nasıl ermeliyim
Seni gülde mi sevmeliyim
Dikeninde mi görmeliyim
Bana geldiğin
Her canlıda mı bilmeliyim
Vuslatına ermek için
Neylemeliyim

Eyleyeyim eyleyeyim
Toprağının kokusunda
Dalgaların çırpınışında
Erimeliyim
Yağmurunla yağmalı
Rüzgarınla esmeliyim

Aşkla Sevgiyle
Seve seve
Her bir zerremi
Kendimde tüketip
Her biri için
Ayrı ayrı vuslatına ermeliyim

Sen de
Kendimi yeniden var etmeliyim.

Nilgün Nart

21 Eylül 2007 Cuma

SEVGİLİ

SEVGİLİ

Biliyorsun
Uzaklarda seni düşlediğimi
Yürüdüğün her adım benim
İçine çektiğin her nefes benim
Sana değen her gözde
Gülümseyen de benim

Gökyüzünde güneşin
Ayağını bastığın çimenim
Ne bileyim
Gözünün alabildiği her şey
Kulağına gelen her ses benim sesim
Yürüyorsun yollarda
Bir adım ben
Bir adım sen
Ben nasıl ki
Her anda sen oluyorsam
Ve seni ölümüne seviyorsam

Ne bileyim anlatamıyorum
İki yarımın nasıl da bir bütün ettiğini
Uzaklarda olsan da
Her an ben de yaşadığını
Çiçekleri sen diye sevdiğimi
Martılara sen diye seslendiğimi
Ağaçlara sen diye sarıldığımı
Her yeni doğan güne
Önce seni işlediğimi
İlk nefesi senin için aldığımı
Ve gecenin bir yarısı
Camları açıp
Öteki Benim neredesin diye seslendiğimi
Nasıl anlatayım

Senin adından başka
Tek kelime hatırlamıyorum
Bütün kelimeler çekip gitti benden
Sadece sen varsın dilimin ucunda
Bildiğim bütün yolları unuttum
Her adımda
Yürüyorum seni ben, sensizken
Bütün adreslerde sen oturuyorsun
Yolların hepsi sana çıkıyor

Ben yine de ağlıyorum
Her sen deyişimde
Güller geliyor aklıma
Nil nehri kenarında sevdiğim
Kokusunu doyasıya içime çektiğim
Kahire’nin büyülü akşamlarında
Her yerde sen vardın
Gözyaşlarım sen
Adım sen
Martılar sen
Ben de sana gül oldum
Nil kenarında aynı dalda açtığım Gün.


Nilgün Nart

5 Eylül 2007 Çarşamba

DUYARIM SENİ

DUYARIM SENİ

Senin hiçliğinde
Sevgiyle yok olayım
Görünmeyen ellerinde
Bir gül misali sararıp solayım

Sen al beni
Sonsuz kaosundan
Yeniden yarat

Dağlarda
Taşlarda
Topraklarda
Senin için
Sevgiyle yeniden var olayım

Vur beni kayalara
Denizin hırçın dalgalarında

Yak beni Aşktan
Ruhumun sessiz çığlıklarında

Senin görünmeyen ellerinde
Halden hale
Şekilden şekle gireyim

Senin gül hatırın için
Senin sevincin için
Senin aşkın için

Sonsuz zamanlar boyunca
Evrenin kıvrımlarında
Senden ayrı kalayım

Sen bil yine beni
Sen sev yine beni
Ben sana çılgıncasına
Kavuşmayı dileyen olayım

Eğer bir gün çok özlersen
Ve eğer kavuşmayı dilersen

Çağır beni Ebedi sevgili
Özlediğinde
Yüreğimdeki sesinden
Küçük bir çocuğun gözünden
Denizin köpüğünden

Toprakta taşta da olsam
Zerre kimlikte bilinçten
Yoksun da kalsam
Vurduğun hırçın denizlerde
Kendimi unutmuş da olsam

Duyarım seni

Duyarım seni Ezelden Ebede
Yüreğimdeki sesinden

İnan bana sevgili
Çıkar gelirim her yerden

Aşkla Sevgiyle
Sen olan O her şeye

Nilgün Nart

1 Eylül 2007 Cumartesi

YAŞAMAK

YAŞAMAK


Yaşam bir çılgınlık belki de
Varlığı yoklukta eriten
Hiçlikte yeniden kendini üreten
Hiç bitmeyecek bir döngünün
Çılgın vuruşlarındayım.

Nedenim kendimle
Bir tek soru kalır
Bütün seferlerden bende.
Hiç bulamadım şimdiye kadar
“Cevabı” var olan hiç bir sebep de

Yaşamak bir çılgınlık belki de
Arayış bir umut gönlümün mabedinde
Olduğum nice bedenlerde,
“Neden” belki de
Yolda sessizce yürüyüş derinlerimde.

Engin gökyüzünde mavi
Sahile vuran dalgalarda köpük
Esen rüzgarda, savrulan bir çiçek
Aşka düşmüş gönüllerde gözyaşı
Sebepsiz bir “Nedendir” belki de.

Yaşamak çılgınlık belki de
Ölümsüzlüğün çocukları gibi
Çılgınca bir sefere daha çıkmak
Dokunmak her bir ben olan yüreğe
Sevgi ve Aşkla
Yeniden yeniden bulmak belki de
Zamanın tünellerinde unuttuğum
“Kendimi”, “Sevgiyi”
Yorgun bir Yolcunun Yüreğinde.


Nilgün Nart

AŞKTI HER ŞEYİN NEDENİ

AŞKTI HER ŞEYİN NEDENİ


Yaratılmış
Ve yaratılacak olan
Ne varsa
Bu dünya da Ebedi
Aşktı her şeyin nedeni

Savrulduysa bir toz kütlesinden
Bütün bir Evren
Sonsuzluğun kucağına
Fani bedenlerde
Ve sönmüş yüreklerde
Kıvılcım misali yanan
Aşktı her şeyin nedeni

Ne Ezeli ne Ebedi
Ne sen ne de ben
Ne sonsuzluk
Ne sınırsızlık
Hiç birisi ayrı değildi
Aşktı her şeyin nedeni

Ne dünyanın debdebesi
Ne cennetin zevki sefası
İstemem
Nedeni Aşk olmayan hiçbir şeyi


Nilgün Nart

DÜŞ VE GERÇEK

DÜŞ VE GERÇEK

Her seferinde rüyaya başlar
Ve hiçbir yere ulaşamazlardı
Rüya mı gerçekti
Yoksa
Onlar mı düştü.
Birbirlerine dolanarak
Yaşamlar boyu
Can nehrinde akarlardı.

Düş ustaları
Öyle bir bağlamıştı ki
Düşü ve gerçeği birbirine
Ayrıldıklarında
Düş, gerçek olur
Gerçekte düş olurdu.
Sırların, bir Sırrı vardı.
Uyanmak için
Usta olmak gerekti
Uyanmak için
Uyuduğunu bilmek gerekti

Uyuduğunu bilmek için
“Halen görüyor olduğunu” bilmek gerekti.
Uyanmak
“Görmenin ikilik olduğunu bilmekti.
Kendini Alemde sevmekti.

Ne gerçek ne düş
Eğer “görüyorsan ne fark eder.”

Görmeyi unuttuğunda
Her şeyi sende
Sevdiğinde ve bildiğinde
Sende dahil
Her şey “Kendinde” eridiğinde
Düş ve gerçek biter.
Birlikte gelir
Birlikte giderler.

Son perde
İlk perdenin üzerine iner
Hiç yaşanmamış gibi
Ne gerçek ne düş olmuş gibi
Olmayan sahne kapanır.
Bir sonraki “açılışa” kadar
Tek bir alkış
Tek bir gözyaşı
Tek bir kah kaka duyulur
Düş ve gerçek oyunun
Tek başına
Tek İzleyicisinden.

Nilgün Nart

BİLSEN DE BİLMESEN DE

BİLSEN DE BİLMESEN DE


Ne güç almaya geldik
Ne güç vermeye geldik
Biz bu aleme
İkiyi bir etmeye geldik
Gönüllere aşkla dolmaya geldik
Yanarım kendi yangınımda
Ne bir söz söylerim
Ne bir ah
Ne bir sitem
Ne bir kem göz
Benim yansımalarım bana
Benim ışığım bana
Benim Aşkım bana
Biz bu aleme
Ateş olup yanmaya geldik
Gönüllere sevgiyle yansımaya geldik

Göz görünce sırrı perdede
Yol düşünce kalbin kapısına
Mühürleri seninle kırmaya geldik
Aydınlığı ve karanlığı sende
Bir etmeye geldik
Gönlünde ki cennete
Yol olmaya geldik

Bilsen de bilmesen de
Sırrı manada göremesen de
Candan cana gelemesen de
Ölmeden önce ölemesen de
Çirkini güzeli Bir edemesen de
Ben olan sen de
Özden öze akmaya geldik

Cananda Canı bulmaya geldik
Hakkın Aşkı içinde yanmaya geldik


Nilgün Nart

BİLİR MISIN YALNIZLIK NEDİR?

BİLİR MİSİN YALNIZLIK NEDİR?


Hiçbir şeyin olmadığı yerde
Tek başına durmak
Ve tek kendinin olduğunu bilmek
Geri kalan her şeyin
An be an karanlığa karışan
Bir düş olduğunu görmek
Ve her düşün
Bir kum tanesi gibi
Ellerinden akmasına izin vermek
Nedir bilir misin?

Bu bir
Saadet midir, sefalet midir?
Özgürlük müdür, tutsaklık mıdır?

Tanımlanamaz olanın
Düşlerinde yaşamış
Veya hiç yaşamamış olan nedir?

Ve olmayan gözlerinle
Hiç yaşanmamış An’lara
Takılı kalan sevinçlerin

Ve olmayan yüreğinle
Hiç yaşanmamış acılara
Dolanmış hüzünlerin

Şu koca Evrende
Ellerinin arasında kalan
Ve nereye koyacağını bilemediğin
Ve tanımını asla yapamadığın
Varlığının derin sızısı…

Bilir misin yalnızlık nedir….?


Nilgün Nart