DÜŞ VE GERÇEK
Her seferinde rüyaya başlar
Ve hiçbir yere ulaşamazlardı
Rüya mı gerçekti
Yoksa
Onlar mı düştü.
Birbirlerine dolanarak
Yaşamlar boyu
Can nehrinde akarlardı.
Düş ustaları
Öyle bir bağlamıştı ki
Düşü ve gerçeği birbirine
Ayrıldıklarında
Düş, gerçek olur
Gerçekte düş olurdu.
Sırların, bir Sırrı vardı.
Uyanmak için
Usta olmak gerekti
Uyanmak için
Uyuduğunu bilmek gerekti
Uyuduğunu bilmek için
“Halen görüyor olduğunu” bilmek gerekti.
Uyanmak
“Görmenin ikilik olduğunu bilmekti.
Kendini Alemde sevmekti.
Ne gerçek ne düş
Eğer “görüyorsan ne fark eder.”
Görmeyi unuttuğunda
Her şeyi sende
Sevdiğinde ve bildiğinde
Sende dahil
Her şey “Kendinde” eridiğinde
Düş ve gerçek biter.
Birlikte gelir
Birlikte giderler.
Son perde
İlk perdenin üzerine iner
Hiç yaşanmamış gibi
Ne gerçek ne düş olmuş gibi
Olmayan sahne kapanır.
Bir sonraki “açılışa” kadar
Tek bir alkış
Tek bir gözyaşı
Tek bir kah kaka duyulur
Düş ve gerçek oyunun
Tek başına
Tek İzleyicisinden.
Nilgün Nart
1 Eylül 2007 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder